20 Şubat 2009 Cuma

Bir Kitap: Yahudi ve Hıristiyanlar Cennete Girecek Diyenler CENNETE GİREMEZ

Günümüzün en önemli meselesi bir kısım aydın-reformist veya ilahiyatçı yazarlarının dinde diyalog veya başka adlar altında akla hayale gelmiyor, aslen müslümanlığa düşmance tutumları devam ediyor. Üstelik bugün dünkü şekilden daha tehlikeli şekilde...
Dininden habersiz dünya düşkünü, arada bir İslamı hatırlayan bilgisiz, nufüs kağıdında sadece İslam yazan ama mangalda kül bırakmayan kimselerin rahatlıkla düşecekleri bu tuzaklara karşı 4 Hocaefendi/Yazar tarafından hangi ayetlerler ne şekilde tahrif edildi, aslında ne-niçein-neden? gibi sorularının tam ve güzel bir uslubla ele alındığı eser şu şekilde tanıtılmakta:

Bakara Sûresi 62 ve Mâide Sûresi 69. âyeti kerîmelerinden yola çıkan bozuk fikirli bazı İlâhiyatçılar; “Âhir zaman peygamberine inanma” ve “Kendi dinlerinden berî olarak İslâm’a girme” şartlarını yerine getirmeden, sadece bu âyetlerde zikredilen “Allâh’a ve âhirete îman”, bir de “Sâlih amel” şartlarını îfâ eden Yahudî ve Hristiyanların da cennete girebileceğini söyleyerek, kendilerini dinden çıkarmış ve “Cennete girmenin olmazsa olmaz şartı olan ‘İslâm’ı kabullenme’ zorunluluğu”nu toplum nezdinde zaafa uğratmaya yönelik büyük bir ihanette bulunmuşlardır. Zira Kur’ân âyetleri arasında hiçbir çelişki söz konusu olmayıp, hepsi de birbirini tasdik ve tefsir eder mâhiyettedir. Nitekim Bakara Sûresi 285 ve Nisâ Sûresi 136. âyet-i kerîmelerinde kurtuluşa ermek için: “Meleklere, Kitaplara ve Peygamberlere îman”dan ibaret üç şart daha ilave edilmiştir. Beyyine Sûresi’nin 6. âyet-i kerîmesi ise: “Kâfir olan Ehl-i Kitab’ın da kitapsız müşrikler gibi cehennemde ebedî kalacağı”nı beyan etmektedir.
“Muhammed’in canı, (kudret) elinde olan Zât’a yemin olsun ki; bu ümmetten Yahudi veya Hristiyan herhangi bir kimse beni duyar da, sonra benimle gönderilen dine inanmadan ölürse, mutlaka cehennem ashâbından olur!” (Müslim, İman: 70, no:153) hadîs-i şerifi de, bu kâfirlikten, sadece “Allâh’ı ve âhireti inkâr” kastedilmeyip, bununla birlikte “Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in dinine uymama”nın da imansızlık sayıldığını açıklamaktadır. Dolayısıyla bazı âyet-i kerîmelerde cennete gireceği bildirilen; Yahudi, Hristiyan ve Sâbie fırkaları; Mûsâ, Îsâ, Nûh ve İbrâhîm (Aleyhimüsselâm)ın tahrif edilmemiş şerî‘atlerine, geçerli oldukları dönemlerde tâbi olanlardır. Rasûlüllah (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)i ve Kur’ân-ı Kerîm’i inkâr edenler veya Rasûlüllah (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)den ve İslâm’dan övgüyle bahsettikleri halde, kendi dinlerinden uzaklaşarak İslâm’a girmeyen günümüz kâfirleri ise bu mevzuya dâhil değildirler. (Mahmut Ustaosmanoğlu, Kur’ân-ı Mecîd ve Tefsirli Meâl-i Âlîsi, Bakara Sûresi:62)

Bu eseri her müslümanın okuması lazım zira sizin nerede hangi şartlarda bozuk fikirli bu sapıklarla karşılaşacağız belli olmaz. Üstelik birde doğru derseniz artık nufüs kağıdında İslam yazsa size bir faydası olmaz... İlimsiz amel olmaz...

Hiç yorum yok: